29 Nisan 2013 Pazartesi

Piri Reis ve Consouth Ege'de çarpıştı-Haber

Piri Reis ve Consouth Ege'de çarpıştı

Hürriyet Planet
29 Nisan 2013



Piri Reis ve Consouth, Ege'de çarpıştı

Türk armatörün sahip olduğu Emiroğlu Denizcilik'e ait M/V Piri Reis ile Consouth isimli iki kargo gemisi Yunanistan açıklarında çarpıştı. Kaza sonucu batan Piri Reis'in mürettebatından iki Suriyeli denizcinin hayatını kaybettiği, sekiz denizcinin ise kayıp olduğu bildirildi.



Cook Adaları bandıralı 133 metrelik M/V Piri Reis ile Antigua bandıralı 127 metrelik Alman Consouth arasında meydana gelen kazanın kesin nedeni henüz açıklanmadı.
Ukrayna'dan gübre yüklenen 33 yaşındaki Japonya yapımı 13 bin DWT'lik Piri Reis’in 17 kişilik Suriyeli mürettebatından yedisinin sağ kurtarıldığı, diğer 8 denizcinin kayıp olduğu ifade edildi. Denizcilerin ikisinin ise cesetleri bulundu.
Türkiye’den Malta’ya yükü olmadan seyreden Consouth’un 16 kişilik Rus, Filipinli ve Polonyalı mürettebatının ise kazada zarar görmediği bildirildi.
KAZANIN NEDENİ KAPTAN HATASI MI?
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Yunanistan Denizcilik ve Ege Bakanı Kostis Musurulis, kurtarılan mürettebatın ifadelerinden, Piri Reis gemisinin kaptanının, çarpışma sırasında kaptan köprüsünde bulunmadığının tespit edildiğini söyledi.
Musurulis, kaybolan sekiz mürettebatın kurtarılması için bölgeye gönderilen C-130 tipi bir uçak ve bir Skorsky helikopterin yanı sıra, bölgede seyreden diğer gemilerin arama ve kurtarma çalışmalarına katıldığını belirtti.
Yunanistan Denizcilik Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada kazanın sabah saat 07.00’de, Mora Yarımadası’nın güneybatısında kıyıdan 125 kilometre açıkta meydana geldiği belirtildi.

10 Nisan 2013 Çarşamba

Liman ve marinalara 'kira indirimi' yok!- Haber

Liman ve marinalara 'kira indirimi' yok!


11 Nisan 2013 Perşembe 08:13

Tersanelerde yıllık gelire göre kira ödenmesi yasa tasarısı Meclis'ten geçti. Yeni yasayla tersaneciler yıllık cirolarının binde biri kadar kira ödeyecek. Tasarıda yer alan liman ve marinalar ise kapsam dışı bırakıldı.


Aysel YÜCEL


İSTANBUL - Geçtiğimiz hafta çarşamba günü Meclis'te oylamaya sunulan tersane, liman ve marinalara yönelik kira indirimi yasa tasarısı kabul edildi. Yeni yasaya göre Hazine'nin özel mülkiyetindeki tersane, tekne imal ve çekek yerleri, yıllık gelirlerinin binde biri kadar kira ödeyecek. Liman ve marinalar ise kapsama alınmadı. Deniz Ticaret Odası (DTO)Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, "Liman ve marina sahiplerine de aynı kira indiriminin yapılması yönünde çaba harcadık. Ama onları kurtaramadık" dedi.


Ocak ayında Tuzla'daki tersanelere getirilen yeni bir uygulama ile tersanecilerin yıllık kira bedellerine yaklaşık yüzde 1520'lik artış yapılmış, tersanecilerden m2 başına en az 40 TL kira alınması kararı çıkmıştı. Küresel krizle mücadele ederken bir de kira zammı ile sarsılan tersaneci karara isyan etti. "Bu kiraları ödeyecek gücümüz yok" diyen tersaneciler devletten gelirlerinin binde biri kadar kira ödemeleri talebinde bulundu. Aynı talep kira bedellerindeki artıştan şikâyetçi olan liman ve marina sahiplerinden de geldi. Bunun üzerine kiralara yönelik yeni bir yasa tasarısı hazırlayan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, tasarıyı Meclis'in gündemine sundu. Yasa tasarısında tersane, tekne imal, çekek yeri, liman ve marinaların yıllık gelirlerinin binde biri kadar kira ödemesi önerisinde bulunuldu. Yasa, limanlar ve marinalar kapsam dışı bırakılarak Meclis'in onayından geçti. Yeni yasa ile tersanecinin kira sıkıntısı çözüldü, limancılar ve marinacılar ise karara tepkili.


Kalkavan: Limanları kurtaramadık


Kira bedellerinin çok yüksek olmasından şikayetçi olan liman ve marina sahiplerinin de yıllık cirolarının binde biri kadar kira ödeme taleplerinin olduğunu dile getiren Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, "Yeni yasa ile tersanecilerimizin kira sorunu çözüldü. Ancak biz liman ve marina sahiplerine de aynı kira indiriminin yapılaması yönünde çaba harcamıştık. Ama onları kurtaramadık" diye konuştu. DTO Deniz Turizmi Sorumlusu M. Faruk Koyuncu da liman ve marinaların aynı kira indiriminden faydalanma beklentileri olduğunu, bakanlığın da bu yönde çaba harcadığını ancak, Meclis'ten onay çıkmamasının üzücü bir karar olduğunu ifade etti.


Koyuncu: Kirası 10 kat artan marinalar var


Marinacılara da geçtiğimiz aylarda önemli oranda kira zammı yapıldığını ve bunun marina sahiplerini zora soktuğunu dile getiren Faruk Koyuncu, "İsmini vermeyeceğim ama bir marinamız, yaklaşık 160 bin lira kira öderken, bir anda bu kira bedeli 10 katına çıktı. Kira kontratı yenileme dönemi gelen diğer birkaç marinamızda da benzer durum yaşandı. Marina zaten dertli bir iş. Kazanç kolu az bir iş. Bir de bu kira artışları sektörü iyice sıkıntıya soktu" diye konuştu. Koyuncu ayrıca, liman sahiplerinden de kiraların çok yüksek olduğu ve bu kiraları ödemekte zorlandığı yönünde şikayetler aldığını söyledi. Dağcı: Yüksek kiralar marinaları bitiriyor Marinalardaki yüksek kira bedellerinin sektörün büyümesini engellediğini vurgulayan Dünya Marinacılar Örgütü onursal üyesi ve DTO Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı Yılmaz Dağcı ise konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Bu astronomik kira ve vergi tutarları ile marinalar çok kötü bir noktaya geldi. Marinaların yeni yasa kapsamına alınmaması çok acı. Onlar üç beş zenginin elinde deniliyor ama bu doğru değil. Marinalar gençlere denizi sevdirecek, kıyılara çekecek, kötü alışkanlıklardan kurtaracak yerler. Marinaların kapsam dışı bırakılmasını Türk turizmine ve Türk denizine vurulmuş bir darbe olarak görüyorum. Son yıllarda marinaların durumu tam bir facia.

Vergiler mahvetti marinaları. Devletin marinalara yapacağı en büyük destek elini çekmesi olur. "

Ulaştırma Altyapı Haber

THY'ye grev kararı asıldı- Haber

THY'ye grev kararı asıldı


10 Nisan 2013 Çarşamba 14:47

Hava-İş Sendikası üyeleri, grev kararını THY Genel Müdürlük binasına astı.

İSTANBUL - Hava-İş Sendikası üyeleri, 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde Türk Hava Yolları (THY) yönetimiyle uzlaşma sağlanamaması nedeniyle alınan grev kararını, THY Genel Müdürlük binasına astı.

Yeşilköy'deki THY Genel Müdürlük binası önünde toplanan gruptakiler, çeşitli sloganlar atarak halay çekti. Burada grup adına açıklama yapan Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde THY yönetimiyle uzlaşma sağlayamadıklarını belirterek, artık sabırlarının kalmadığını söyledi.

Ayçin, grevi daha önce araç olarak kullanmadıklarını ifade ederek, "Ancak son 4 dönemdir THY yönetiminden bir anlayış görmedik. Ya yetkimize itiraz ettiler ya süreci mutlaka bir belirsizliğe soktular. THY, bünyesinde çalışan 18 bin üyesinin olduğu örgütlü bir sendikayı devre dışı bırakıp yasa, yönetmelik ve sözleşme kurallarını ihlal ederek, az sayıdaki mevcut personelini artan iş yoğunluğu ve iş kapasitesinin üst seviyesinde çalıştırdı" diye konuştu.

Yetkililere son kez uyarıda bulunduklarını vurgulayan Ayçin, THY yönetimini, mahkeme kararlarına ve bilirkişi raporlarına uygun davranmaya davet etti. Açıklamanın ardından sendika üyeleri, grev kararını THY Genel Müdürlük binasına astı.

Dev Gemilerin Zorlu Rotası İzmir- Haber

8 Nisan 2013 Pazartesi

Ticaret Durur mu?_ Haber

'Türkiye-İsrail gizlice anlaştı'

İddia İsrail gazetesinden geldi
08.04.2013 - 13:28

İddia İsrail gazetesinden geldi

DHA
İSRAİL’deki Yediot Ahronot gazetesi, Suriye rotasının iç savaş nedeniyle kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle Türkiye’den Irak ve Ürdün’e gönderilen veya bu ülkelerden gelen ihraç ve ithal ürünlerinin artık İsrail üzerinden gidip- gelmeye başladığını duyurdu.

Gazete, Türkiye ile Irak ve Ürdün arasında gidip gelen TIR’ların özellikle son aylarda sık saldırıya uğraması ve soyulması nedeniyle Türkiye ile İsrail yetkilileri bir araya gelerek gizli bir anlaşma imzaladığı öne sürüldü. Türk ve İsrail gümrük bakanlığı yetkilileri arasında imzalandığı iddia edilen anlaşmayla Türkiye’den Irak ve Ürdün’e giden ihracat ürünleriyle bu ülkelerden Türkiye’ye gelen ithalat ürünleri eskisi gibi Suriye rotasını kullanmak yerine artık, Mersin Limanı üzerinden sevk edilmeye başlandı.

Bu kapsamda Irak ve Ürdün’e gidecek konteynerler Mersin Limanı’ndan gemiyle İsrail’in Hayfa ve Aşdod limanlarına taşınıyor ve buradan İsrail TIR’larıyla Ürdün Nehri Geçidi’ne naklediliyor. Konteynerler buradan Ürdün ve Irak’a sevk ediliyor. Türkiye’ye yapılan ithalatta da bunun tersi bir yol izleniyor. Yediot Ahronot son aylarda bu rota üzerinden yüz milyonlarda dolarlık sevkiyat yapıldığını yazdı.

7 Nisan 2013 Pazar

Air'in İstanbul-Şanlıurfa seferleri başladı- Haber

Air'in İstanbul-Şanlıurfa seferleri başladı
07 Nisan 2013 Pazar 11:42


İSTANBUL - Onur Air'in İstanbul-Şanlıurfa seferleri başladı.
Firmanın yurt içindeki 17'inci uçuş noktası olan Şanlıurfa'ya seferler, her gün karşılıklı gerçekleştirilecek.
Atatürk Havalimanı'ndan GAP Havalimanı'na hareket eden uçakta, Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Akyürek, Şanlıurfa Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Eyüp Sabri Ertekin ile Onur Air Tarifeli Hatlar Müdürü Nasuh Çetin, pasta keserek ilk seferi kutladı. Uçak, GAP Havalimanı'nda çiçeklerle karşılandı.
Nasuh Çetin, gazetecilere yaptığı açıklamada, Şanlıurfa'da yüzde 80 doluluk beklediklerini belirterek, şunları söyledi:
"Haftanın her günü Şanlıurfa'ya uçacağız. Zaten ticari yaklaşımımız haftada 2-3 gün uçmak değildir. Beklentimiz yüzde 80'in altında değil. İlk seferde, uçağımız neredeyse dolu. Sefer sayısını arttırmayı düşünüyoruz."
Geçen yıla göre yolcu sayısındaki artışın yüzde 40 olduğunu ifade eden Çetin, "Türk insanı artık uçmaya alıştı. Uçmak lüks olmaktan çıktı" diye konuştu.

Havacılık 2013'e hızlı başladı- Haber

Havacılık 2013'e hızlı başladı


06 Nisan 2013 Cumartesi 16:48

Son Güncelleme: 17:35

Uçak ve yolcu trafiğinde 2013 yılının ilk 3 ayında büyük artış kaydedildi. Üç aylık gerçekleşmelere göre toplam yolcu sayısı 27 milyonu buldu.

ANKARA - Uçak ve yolcu trafiğinde 2013 yılının ilk 3 ayında büyük artış kaydedildi. Üç aylık gerçekleşmelere göre toplam yolcu sayısı 27 milyonu buldu.

Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), Mart ayı uçak, yolcu ve yük istatistiklerini açıkladı. Buna göre 2013 yılının ilk üç ayında uçak ve yolcu trafiğinde büyük artış kaydedildi. Üç aylık gerçekleşmelere göre toplam yolcu sayısı 27 milyonu buldu.

2013 Mart ayında iç hatlarda Havalimanlarına iniş kalkış yapan uçak sayısı 51 bin 309, dış hatlarda ise 33 bin 237 oldu. Mart ayında havalimanlarına iniş kalkış yapan toplam uçak trafiği, bir önceki yılın Mart ayına göre, iç hatlarda yüzde 7.5; dış hatlarda ise yüzde 10.7 artış gösterdi.

2013 Yılı Mart Ayında, 22 bin 118 üstgeçiş (Overflight) trafiği ile birlikte toplam 106 bin 664 uçağa hizmet verildi. Mart 2013 itibariyle iç hat yolcu trafiğindeki büyüme devam etti. İç hat yolcu trafiği yüzde 16.9 artışla 5 milyon 578 bin 234 olurken, dış hat yolcu trafiği de yüzde 18.6 artış göstererek 4 milyon 210 bin 818’e yükseldi. Direkt transit yolcu ile birlikte toplam yolcu sayısı, Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17.1 artış kaydederek 9 milyon 825 bin 160’a ulaştı.

ATATÜRK HAVALİMANI DIŞ HAT YOLCUDA YÜZDE 23 HAT YOLCUDA YÜZDE 18 ARTIŞ SAĞLADI

İstanbul Atatürk Havalimanında 2013 yılı Mart ayında, yolcu trafiğinde iç ve dış hatlarda yüzde 22’lik artış kaydedildi. 2013 Mart ayında, Atatürk Havalimanı’nda 2 milyon 771 bini dış hat olmak üzere toplamda 4 milyon 115 bin 80 yolcu trafiği gerçekleşti. Böylece 2013 yılı Mart ayı itibariyle İstanbul Atatürk Havalimanından günde ortalama bin 38 uçak ile 132 bin 744 yolcu hizmet aldı. Yolcu artışlarına paralel olarak uçak trafiğinde de yüzde 12’lik artış görüldü.

DOĞU HAVALİMANLARINDA ARTIŞ HIZ KESMEDİ

Mart ayında yolcu artışı oranına göre ilk beşe giren Havalimanlarının büyük çoğunluğunu Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan havalimanları oluşturdu. Şanlıurfa GAP (yüzde 81), Nevşehir Kapadokya (yüzde 69), Mardin (yüzde 68), Batman (yüzde 65) ve Elazığ (yüzde 41) ilk beşe giren Havalimanları oldu.
2013 yılı Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre iç hatlarda yüzde 26, dış hatlarda yüzde 15.8 artışla toplamda 181 bin 950 ton Yük (Kargo+Posta+Bagaj) taşımacılığı gerçekleşti.

HAVA ULAŞIMI REKORA KOŞUYOR

2013 yılının ilk üç aylık gerçekleşmelerine göre; hizmet verilen toplam uçak trafiği üst geçişler ile birlikte yüzde 7.7’lik artışla 294 bin 58’e ulaştı. Toplam yolcu trafiği (direkt transit yolcu dahil) yüzde 16.6’lık artışla 26 milyon 735 bin 339’a yükseldi. Yük trafiği ise yüzde 16.7’lik artış ile 479 bin 605 ton olarak gerçekleşti.

Hastaları trafikten kurtaracak hava ambulansları Saran'dan- Güzel Haber

Hastaları trafikten kurtaracak hava ambulansları Saran'dan


08 Nisan 2013 Pazartesi 08:13

Sadettin Saran, 19 helikopteri kapsayan Hava Ambulansı İhalesi'ni kazandı. 5 yılda 200 milyon dolar yatırımla gerçekleştirilecek operasyonda doktor ve hemşirelerden oluşan 200 kişilik bir ekip istihdam edilecek.



Özlem ERMİŞ BEYHAN
İSTANBUL - Sağlık Bakanlığı'nın hava ambulansı ihalesini Saran Havacılık ve THK Gökçen ortaklığı kazandı. THK Gökçen Havacılık ile yapılan ortaklıkta, Saran Havacılık pilot ortak olurken, 5 yılda 200 milyon dolarlık yatırımla yapılacak operasyon bu yıl ağustos ayında başlayacak. İlk aşamada Ankara, İstanbul, Erzurum, Diyarbakır ve Antalya olmak üzere 5 bölgede 5 ambulans helikopter ile hizmet verilecek. Sonrasında; İzmir, Trabzon, Adana, Afyon, Ankara, Bursa, Çanakkale, Kayseri, Konya, Samsun, Malatya ve Van operasyonları devreye girecek. Böylece son olarak Trafik Radyo ile adından söz ettiren Saran Holding, hastaların havadan trafiğe takılmadan taşınması operasyonunu da yönetiyor olacak.
Saran Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, bu operasyona büyük önem verdiklerini, 5 yıl süresinde Türkiye genelinde hava ambulansı operasyonunu yönetecek olmanın kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi. Geçen yıl çok tartışılan ihalenin ardından 2013 başında yapılan yeni ihale kapsamında gerektiğinde yurtdışında da hava ambulansı operasyonu yapılabilecek ve 5 yılı kapsayan ihale kapsamında 17 helikopter çalışacak. 2 adet de yedek helikopter operasyon süresince hazır bulundurulacak.
Gece görüş özellikli helikopterler
Saran Havacılık, ABD' nin en büyük helikopter üreticisi ve dünyanın en çok satan helikopter firması olan Bell Helicopter'in Türkiye'de ticari/askeri/genel helikopter satış temsilciliğini de yürütüyor. Hava ambulans filosunda gece görüş özellikli Bell 429 helikopterleri yer alacak. Saran Havacılık ve THK Gökçen Havacılık ortaklığı tarafından 5 yılda 200 milyon dolar yatırım yapılacak. Pilot, doktor, hemşire gibi görevlerde toplam 200'e yakın personel istihdam edilecek.
Sadettin Saran, "Kamu sağlığı alanında önemli bir hizmet olarak, hava ambulansı operasyonu, karayolu ile ulaşımın güç olduğu alanlarda acil durum gerektiren vakalara hızlı ve etkin müdahale gerçekleştirilecek" dedi.
Hava ambulansı operasyonu çerçevesinde 112 çağrı merkezinde ambulans talebiyle gelen çağrılar değerlendirilecek, acil ihtiyaç durumunda başhekime danışılarak onay alınarak, birkaç dakika içerisinde hava ambulansı olay yerine gitmek üzere havalandırılacak.
Herkesin hava ambulansı hakkı var
Türkiye'de tüm vatandaşların hava ambulansı talep etme hakkı bulunuyor.
Sağlık Bakanlığı'nın 2012 yılında açıkladığı verilere göre 15 il merkezinde konuşlandırılan 17 ambulans ve helikopter ve Türkiye genelinde de iki ambulans uçak hizmet veriyor.
2008 yılından bu yana toplam 14 bin 682 hasta taşındığını belirten Bakanlık, hava ambulansların organ naklin taşımacılığında kullanıldığını ve bugüne kadar uçaklarla 208, helikopterlerle ise 84 organ taşındığını belirtiyor.
Saran Havacılık ve Bell helikopterleri, 2012 yılında Emniyet Teşkilatı için 15 adet, Orman Bakanlığı için de 5 adet olmak üzere 20 adet Bell 429 helikopter satışını da gerçekleştirmişti.

Lojistik Köy Var Uzakta O Köy Bizim Köyümüz müdür?- Haber

4 Nisan 2013 Perşembe

Tersaneler hasılata göre kira ödeyecek- Haber

Tersaneler hasılata göre kira ödeyecek

TBMM’de kabul edilen yasa ile tersanecilerin mağduriyetleri önlendi. 4706 sayılı kanunun bazı maddelerinde değişikliğe gidildi. Yapılan değişiklikle tersanecilerin kira mağduriyetleri de gideriliyor.


3 Nisan Çarşamba günü TBMM’de kabul edilen yasaya göre, Hazine’nin özel mülkiyetindeki veya devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazların üzerinde tersane, tekne imal ve çekek yeri yatırımı yapılmak için irtifak hakkı tesis edilen veya izin verilen yatırımcıların başvuruda bulunması halinde; yıllık hasılatlarının binde biri payında hasılat payı alınacak ve ayrıca irtifak hakkı veya kullanma bedeli alınmayacak.
4706 sayılı kanun
Bu Kanunun amacı; Hazineye ait taşınmaz malların daha kısa sürede ekonomiye kazandırılması ve Bakanlar Kurulu kararı ile satış kapsamına alınan Hazineye ait taşınmaz malların satış işlemlerine ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.

Lojistik Sektörüne Darbe Vuran Bürokrasi Haberi

Türkiye'deki bürokrasi yüzünden Belçika'ya sığındı


05 Nisan 2013 Cuma 08:56

Türkiye'de 20 antrepo yatırımını bürokratik engellerden d olayı 4 yıldır hayata geçiremeyen Londra Metal Borsası, çareyi 'Belçikalı' ara çözümde buldu.



Sedat ALP
İZMİR - Yılda 12. trilyon dolarlık işlem hacmine sahip olan dünya antrepo devlerinden Londra Metal Borsası'nın Türkiye'de açmak istediği 20 antrepo bürokrasi kurbanı oldu. Dünyanın birok noktasında toplam 450 antreposu bulunan Londra Metal Borsası, 4 yıldır aşamadığı bürokratik engellerden dolayı 'Belçikalı ara çözüm' geliştirmek zorunda kaldı. Gümrük mevzuatı, KDV Yasası nedeniyle Türkiye'de planladığı 20 antrepoyu bir türlü açamayan borsa, gerekli yasal düzenleme yapılıncaya kadar Ukrayna, Romanya ve Rusya'nın cevherden ürettiği demir-çelik ürünlerini Antwerp kentindeki antrepoda elleçledikten sonra Türkiye'ye gönderme formülüne başvurdu.
Hedefi 2 milyon ton elleçleme
Dünyanın farklı ülkelerinde, metal sanayisinde stok tutulabilecek yerler ya da üretim alanlarında depolar yapan Londra Metal Borsası, Türkiye'de de 4 yıldır antrepo açmak istiyor. Türkiye'deki demir-çelik sektöründeki gelişmelerden dolayı 20 antrepo yatırımı yapmak isteyen Londra Metal Borsa'sının hedefi Türkiye'de 2 milyon ton elleçleme kapasitesine sahip olmak. Ancak bu hedefe 4 yıldır aşamadığı bürokratik engellerden dolayı ulaşamıyor. Hatta bu yüzden Türkiye'ye ilk adımı olan Tekirdağ ve Gölcük'teki iki deposunu da kapatmak zorunda kaldı.
Bürokrasi: "Ya kaçakçılık olursa!"
Aşılamayan bürokrasiye rağmen sahip olduğu potansiyelden dolayı Türkiye'den vazgeçilmediğini açıklayan Londra Metal Borsası'nın Danışmanı Solmaz Grup Başkanı Asım Barlın, şu açıklamayı yaptı: "Birinci sorun gümrük mevzuatından kaynaklanıyordu. Ancak, gümrük idaresi bu sorunu 3 aylık bir çalışma ile çözüme kavuşturdu. İkinci sorun Maliye ile ilgiliydi ve KDV Yasası'ndan kaynaklanıyordu. Bu sorunun aşılması için de Torba Kanun'la beraber 17. maddede bir değişiklik yapılarak, ihracat antrepolarına mal konulması durumunda eşyanın ihracat sayılıp KDV'sinin iadesinin yolu açıldı. Ancak, 3 yılı aşkın süredir bu düzenlemeye ilişkin tebliğ çıkmadı. Niye diye sorduğunuz zaman da bürokrasiden 'kaçakçılık olur' cevabını duyuyoruz."
"63 tonluk bağlarla kaçakçılık olamaz"
Barlın, demir-çelikte borsaya mahsus ürünün kütük olduğunu, çeşitli ebatlarda ve 63 tonluk bağlarla elleçlenen böyle bir üründe kaçakçılık yapmanın ise pek kolay olmadığını ifade etti. 4 ay önce Londra'dan iki üst düzey yönetici ile Maliye bürokratlarını ziyaret ettiklerini, 1 ay önce de Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı ile toplantı yaptıklarını açıkladı.
Türkiye'deki demir-çelik sektöründeki gelişme, Romanya, Ukrayna, Rusya gibi ülkelerdeki kütük elde eden haddehaneler ve buradaki üretimin büyük kısmının Türkiye'ye satılmasından dolayı Londra Metal Borsası'nın planlarından vazgeçmediğini anlatan Asım Barlın, "Londra Metal Borsası, Romanya, Ukrayna ve Rusya'da cevherden üretilen ürünleri Türkiye'de depolayarak, Türkiye'de kullanmak isteyenlere anında vermek istiyor. Şu anda bunu yapamadığı için ara çözüm olarak Belçika'nın Antwerp kentinde bir antrepo açtı. Karadeniz ülkelerinden demir-çelik ürünleri Türk boğazlarını geçerek Belçika'daki antrepoda elleçleniyor ve oradan tekrar Türkiye'ye gönderiliyor. Zaman ve maliyet kaybına yol açan bir ara çözüm olduğu için Borsa, Türkiye'deki hedefinden vazgeçmiyor" dedi.
Antrepolar yılda 500 milyon dolardan fazla kazandıracak
Asım Barlın, Londra Metal Borsası'nın demir-çelik yanında bakır, alüminyum da depolamayı düşündüğünü, bu üç önemli metal için açılacak antrepoların Türkiye'ye yılda 500 milyon dolar kazandıracağını ileri sürdü. Barlın, şöyle konuştu: "Londra Metal Borsası, bu antrepoları Türkiye'de kurarsa sadece demir-çelik elleçlemesinden Türkiye'nin kazancı 250 milyon dolar olacak. Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı'na; Londra Metal Borsası'na 'Burada bakır, alüminyum ve nikeli de depolarsanız size bu izni veririz' teklifinde bulunun önerisi getirdim. O zaman sadece bu üç madenden 500 milyon dolar gelir sağlanır. Londra Metal Borsası, bakır ve alüminyumu da Türkiye'de depolamayı kabul ediyor.
Odağında İskenderun, Aliağa ve İstanbul var
Londra Metal Borsa'sı yılda 2 milyon ton elleçleme kapasitesine sahip olacak bu antrepolar için limanların yakınında 20'şer dönüm, 30'ar dönüm büyüklüğünde arazi ayrılmasını talep ediyor. Özellikle İskenderun, Aliağa ve İstanbul'un körfeze yakın bölgeleriyle ilgileniyor. Bu antrepoların kurulması Türkiye'de KOBİ niteliğindeki haddehane sahiplerine hem mal tedariki konusunda hem dünya fiyatlarını takip etme konusunda avantaj sağlayacak.

3 Nisan 2013 Çarşamba

Teşvik iptaline nakliyeci isyanı- Haber

Teşvik iptaline nakliyeci isyanı


04 Nisan 2013 Perşembe 07:41

Mısır'a taşıma yapan Ro-Ro hatlarına araç başına bin dolar navlun teşviği kaldırıldı. Ro-Ro'cu farkı navluna yansıtınca, nakliyeciler isyan bayrağını çekti, eyleme hazırlanıyor. İhracatçı ise denize yöneldi.



Aysel YÜCEL
İSTANBUL - Suriye'deki krizin ardından geçen yıl alternatif güzergah olarak düşünülen Mısır'a başlatılan Ro-Ro hatlarında araç başına verilen bin dolarlık teşvik uygulaması 31 Mart itibariyle kaldırıldı. Ekonomi Bakanlığı’nın uygulamayı kaldırmasıyla 2 bin 200 dolar olan Ro-Ro navlunu bir anda 3 bin 200 dolara çıktı. Hem Ro-Ro şirketleri hem de nakliyeciler, teşviğin uzatılmasını beklerken gelen kaldırma kararı sektörde büyük tepki yarattı. Suriye'deki olaylardan bu yana Ortadoğu yönlü taşıma yapan firmalar büyük sıkıntı yaşıyordu. Bu firmaların umudu teşviğin sürmesiydi. Ancak bakanlık uzatmadı. “Teşvik uzatılmazsa batarız” diyen nakliyeci, eylemle tepki göstermeye hazırlanıyor. Zaimoğlu Nakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Şanverdi, firmaların eylem planı hazırlığı içinde olduğunu aktardı. Sisa Denizcilik yetkilisi Ersin Doğruer de nakliyecilerin bakanlık çevresinde TIR'ları ile eylem yapacağı duyumunu aldıklarını söyledi. Bu arada, navlunlar yükselince ihracatçı da konteynere kaymaya başladı.
İç savaş nedeniyle geçtiğimiz yıl Suriye'yi by-pass etme gündeme gelmiş, devlet desteği ile Mısır’a Ro-Ro hatları açılmıştı. Mersin ve İskenderun limanlarından direkt Mısır'a ve Mısır üzerinden Suudi Arabistan ile Ürdün'e yapılan Ro-Ro taşımalarında Ekonomi Bakanlığı araç başına bin dolar navlun teşviği veriyordu. Bu hatta üç Ro-Ro şirketi hizmete başlamış, biri kapanmıştı. Bu hatta halen Sisa Denizcilik ile Salem Al Makrani Ro-Ro taşımacılığı yapmaya devam ediyor.
UND'ye 'destek', bakanlığa 'uzatma' çağrısı
Bu hattı kullanan ve yüzde 90'ı Hataylı olan nakliyeciler, “Birçok sıkıntıyla boğuşuyoruz. Gemi arızaları dolayısıyla beklemeler oluyor. Rezervasyonlarda sorunlar yaşıyoruz. Ro- Ro firmalarına verilen devlet desteğinin kaldırılması, navlunu önemli oranda artırıyor. Bu bizi kapatma noktasına getirecek” diyor. Ro- Ro şirketleri ve nakliye firmaları, teşviğin uzatılması için bakanlığa başvuru yaptıklarını ancak henüz bir sonuç alamadıklarını, teşviğin kesin olarak uzatılmayacağı yönünde duyum aldıklarını belirtiyorlar. Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı yetkilileri ise konuyu değerlendirdiklerini ancak, bir açıklama yapmalarının mümkün olmadığını ifade etti. Özellikle Hataylı nakliyeciler bu konuda Uluslararası Nakliyeciler Derneği'nden (UND) daha fazla destek beklediklerini belirtiyor. Sisa Denizcilik yetkililerinden Ersin Doğruer, teşviğin uzatılması için görüştüklerini ancak bir sonuç alamayınca farkı navluna yansıtmak zorunda kaldıklarını söyledi. Doğruer, "Biz de nakliyeciye yardımcı olmak için navluna
eklediğimiz bin doları iki taksitte alma kararı aldık" dedi. Salem Al Makrani yetkilisi Çiğdem Şahin de bakanlığın teşviği kaldırması nedeniyle farkı navluna yansıtmaya başladıklarını açıkladı.
'Teşvik uzatılmazsa iflas ederiz'
Ortadoğu'ya taşıma yapan firmalardan Cem Ay'ın Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yılmaz, teşviğin kaldırılmasının firmaları oldukça zora soktuğunu dile getirdi. Yılmaz, "Suriye'deki olaylardan sonra zaten bir türlü toparlanamadık. Tamamen sorunumuz giderilmemiş olsa da Ro-Ro'lara verilen destek, işimizin devamlılığını sağlıyordu. Bu teşvikler devam etmezse bu yönde taşıma yapan yaklaşık 250 nakliye firması kapanma noktasına kadar gidebilir" diye konuştu. Cem Ay ortaklarından İrfan Ay da geçtiğimiz yıl bakanlığın Mısır Ro-Ro şirketlerine vereceği teşvik için 35 milyon dolar bütçe ayırdığını açıkladığını ancak bunun sadece 9 milyonunu kullandığını söyledi. Bu hattın devamı için desteğin devam etmesinin şart olduğunu vurgulayan Ay, "Teşvik uzatılmazsa hem biz hem de ihracatçı zarar görecek. 250'nin üzerinde nakliyeci iflas noktasına gelebilir. İhracatçı ise rekabet gücünü kaybedebilir" dedi.
Nakliyeci Ankara’da eyleme hazırlanıyor
Yine bu hattı kullanan nakliye firmalarından Zaimoğlu Nakliyat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Şanverdi, bu desteğin Suriye'deki olaylar bitene kadar devam etmesini istediklerini kaydetti. Aksi halde sektörün büyük kayıplar yaşayacağını dile getirdi. Şanverdi, ayrıca bu hatta taşıma yapan firmaların büyük bir eylem planı hazırlığı içinde olduğunu aktardı. Sisa
Denizcilik yetkilisi Ersin Doğruer de teşviğin uzatılmaması durumda nakliyecilerin Ankara'da bakanlık çevresinde TIR'ları ile eylem yapacağının duyumunu aldıklarını söyledi.
Gemiler arızalandı yüzlerce TIR Mısır'da mahsur kaldı
Sisa Denizcilik'e ait Ro-Ro gemisinin Mısır'da arızalanması nedeniyle yüzlerce TIR Mısır'da mahsur kaldı. Cem Ay'ın Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yılmaz, yüze yakın nakliye firmasının toplamda bin 200'den fazla aracının Mısır'dan dönemediğini ve zararlarının büyük olduğunu dile getirdi. Yılmaz, tek tek firmaların milyonlarca dolar zararı olduğu gibi, malların teslim edilememesinden dolayı ihracatçı firmaların da kendilerine yüklü miktarlarda tazminat davası açma hazırlığında olduğunu söyledi. Zaimoğlu Nakliyat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Şanverdi de "Mısır'da mahsur kalan araçlardan dolayı kaybımız çok büyük. Bu konuda yetkililerden destek bekliyoruz" dedi. Nakliyeciler, bu tür sorunlar nedeniyle birleşerek bir Ro-Ro şirketi kurmayı planladıklarını ancak maliyetler yüksek geldiği için bu planı uygulamaya sokamadıkları bilgisini de verdi.
Navluna yapılan zam, ihracatçı firmaları konteynere yöneltti
Ro-Ro hatlarında yaşanan sıkıntıların üstüne bir de navlun zammının eklenmesi ihracatçı firmaları daha düşük navlunun olduğu deniz taşımacılığına yöneltti. Cem Ay Nakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yılmaz, "Artan navlunlar ihracatçı firmaları konteyner taşımacılığına yöneltiyor, bu da bize olumsuz yansıyor" dedi. Sisa Denizcilik yetkilisi Ersin Doğruer artan navlunların ihracatçıyı denize kaydırması nedeniyle Ro-Ro'cuların işlerinin yüzde 30 azaldığını kaydetti. Zaimoğlu Nakliyat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Şanverdi, taze gıda taşımacılığı yapan firmaların daha kısa sürede teslimat yaptığı için karayolunu kullanmak zorunda olduğunu ancak diğer tür malları olan ihracatçıların denize kaydığını söyledi. Şanverdi, "Denizyolu navlunları ile karayolu arasındaki navlun farkı iyice arttı. Bu nedenle ihracatçı denize yöneldi. Ancak, malın teslimat süresi uzayacağı için ihracatçı rekabet gücünü kaybedecektir" dedi.

Denizi sevdik büyümeye devam- Haber

Denizi sevdik büyümeye devam


04 Nisan 2013 Perşembe 07:49

2010 yılında Uzakdoğu tersanelerine ilk gemi siparişini vererek armatörlüğe adım atan Densa Holding, 1 milyar dolarlık yatırımla 15'i suda 21 gemiden oluşan bir filo kurdu. 22. geminin inşa sözleşmesini ise dün imzaladı. Hacı Sabancı, "Armatörlüğü sevdik



Murat ERDOĞAN
İSTANBUL - Denizdeki krizi bir fırsat görerek gemi yatırımlarıyla armatörlüğe giriş yapan Densa Holding, yeni gemilerle filoyu büyütmeye devam ediyor. Denize spekülatif amaçlı girmediklerini söyleyen Densa Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hacı Sabancı, "Henüz güzel günlerini görmesek de armatörlüğü sevdik" diyerek, denizdeki yatırımlarını sürdüreceklerini açıkladı.
Son üç yılda 1 milyar dolar yatırımla 21 geminin inşası için Uzakdoğu tersaneleriyle sözleşme imzalayan Densa Holding, 1.6 milyon dwt'lik bir filoyla kısa sürede Türkiye'nin en büyük armatörleri arasına girdi. Densa Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hacı Sabancı, denize girme nedenlerini ve yeni yatırım planlarını DÜNYA'ya anlattı. Densa'nın 2009'da kurulduğunu fakat ilk gemi siparişini 2010'da verdiklerini söyleyen Sabancı, denizciliğe giriş nedenlerini de şöyle açıkladı:
"Babam Ömer Sabancı ve Halam Demet Sabancı, Sabancı Grubu'ndaki görevlerini bırakarak yeni bir iş kurma planlarıyapıyordu. 2008 ekonomik krizde, denizcilik sektörü krizden en çok etkilenen sektör oldu. Piyasaların geldiği seviye bizi cezp etti. Bir fırsat kapısı olduğunu düşünerek gemi yatırımına başladık. Kar amaçlı girdik. Sıfırdan başlayarak büyük bir filo kurduk. 15 gemimiz suda ve 6 tane de siparişte var. Bu gemilerimiz de Eylül 2013'e kadar filoya katılacak." Kuru yükte 1.2 milyon dwt ve tankerde ise 425 bin dwt'lik bir filo kapasitesine ulaştıklarını söyleyen Sabancı, sözleşmesi yapılan 21 gemi siparişinin toplam yatırım tutarının 1 milyar dolar olduğunu açıkladı. Kriz döneminde yatırım yapan Densa'nın spekülatif şirket olduğuna dair görüşlere katılmadığını dile getiren Hacı Sabancı, "Ne yazık ki güzel günlerini görmedik ama denizciliği ve armatörlüğü sevdik ve jenerasyondan jenerasyona devam etmesini istiyoruz. 15 yıl sonra biz de gelenekçi saygın bir armatör olarak anılmak istiyoruz" dedi.
Bankaların kredi musluklarını kapattığı dönemde finansmanda sıkıntı yaşayıp yaşamadıklarını sorusuna ise Sabancı şu cevabı verdi: "Sabancı markası ve babam ile halamın isimlerinin saygınlığı önemli bir faktördü. Finansmanda çoğunlukla Türk bankalarıyla çalıştık. Birkaç gemide çalıştığımız büyük yabancı bankalar da vardı. Zor zamanlarda arkamızda durdular. Finansmanda bir zorluk yaşamadık zaten finansı oturtmadan gemi sipariş etmiyoruz."
22. gemi siparişini de verdi
Gemi siparişlerine devam etmeyi düşündüklerini söyleyen Hacı Sabancı, yeni bir tanker inşası için dün (3 Nisan) imza attıklarını açıkladı. Sabancı, "Aframax LR2 tipi bir tanker siparişi verdik. Biraz daha tankere yöneldik. Dengeli bir büyüme istiyoruz. Tanker tonajını büyüterek aradaki tonaj farkını dengeleyeceğiz. Kuru yükte de bir iki tonajda yokuz fakat o tonajlara da girmeyi düşünmüyor değiliz. Ama söylediğim gibi ilk önceliğimiz, tanker" açıklamasını yaptı. Sabancı, bu imza sonrası filonun 22 gemiden oluşan 1.72 milyon dwt'lik taşıma kapasitesine ulaştığını söyledi. Kuru yük sektöründe ticarete göre sürekli tonaj değiştiğinin altını çizen Hacı Sabancı, "Biz denizde yokken, 45-52 bin ton cazip tonajdı. Biz denize girdiğimizde ise ideal tonaj 58.000 tonluk supramax gemilerdi. Şimdi 64.000 dwt'lik ultramax diye gemiler çıktı" diye konuştu. Sabancı, ‘handy' gemiler hariç bütün gemilerin ‘eco-dizayn' gemiler olduğunu ve daha az yakıt tükettiğini kaydetti.
2.el gemiler şu anda daha cazip olduğunu fakat al-sat düşünmedikleri için yeni inşaya yöneldiklerini söyleyen Sabancı, "Piyasalar yükselince gemilerimizi satacağız diye bir şey yok. Dediğim gibi bu işe uzun vadeli girdik. Gemilerin özelliklerini kendi isteklerimize göre yapılmasını istiyoruz ve iyi tersaneler ile çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Armatörlük dışında farklı alana girmek istiyor
Armatörlük dışında farklı bir alana yatırım yapmak istediklerini de açıklayan Sabancı, yatırımın henüz adını koymadıklarını belirterek, "Mevcut yatırımın büyüklüğü açısından ve gemi teslimleri devam ettiği için diğer alanlara yönelemedik fakat armatörlük dışında yeni bir alana yatırım yapmak istiyoruz" dedi. LNG tanker yatırımı düşünüp düşünmedikleri sorusuna ise Sabancı, "Bu sektör kolay bir alan değil. Çünkü çok niş bir alan ve çok az oyuncu var dünyada. Devletin kontrat desteği olursa bu alanda yatırımı neden düşünmeyelim. Fakat gerçekten devletin kontrat desteği olmadan gemi alarak bu alana girmek
çok zor" açıklamasını yaptı.
2014 yılından önce toparlanma beklemiyor
Denizcilik piyasalarıyla ilgili de yorumlarda bulunan Hacı Sabancı, markette arz fazlası oluşacağını bilerek gemi siparişi verdiklerini belirterek şunları söyledi: "2010'da tablolara baktığımızda 2011 ve 2012 yılında yığılma olacağı çok açık belliydi. Biraz siparişler daha erken kesilir diye tahmin etmiştik fakat devam etti. Siparişler devam ettikçe süreç biraz
daha uzuyor. Piyasada arz talep dengesizliği var. Biz gemilerin çoğunu 2012'de teslim aldık, 2013 sonunda toparlanma başlar diye düşünüyorduk fakat bence toparlama 2014'ün ikinci yarısına sarktı."
Filodaki gemilerin işletim şekliyle ilgili de bilgi veren Sabancı, "Kuruyükte ciddi bir ekip ve departman kurduk. Gemilerimizin hem teknik hem de ticari işletmesini biz yapıyoruz. Tüm kuru yük gemilerinde Türk personel ile çalışıyoruz. Tankerlerde ise ticaret dışındaki bölümleri dışarı verdik. Tankerlerin teknik ve personel tarafını Singapur'da bulunan bir firma yapıyor" şeklinde konuştu.

Gümrükte ISO 27001 yumuşaması- Haber

Gümrükte ISO 27001 yumuşaması


04 Nisan 2013 Perşembe 08:03

Gümrük Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Yetkilendirilmiş Yükümlü Uygulaması’nda istenen ISO 27001 şartı yumuşatıldı.



Yener KARADENİZ
İSTANBUL - Bu yılın başında Resmi Gazete’de yayınlanan ve yürürlüğe giren Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği kapsamında ihracat yapan büyük firmalara birtakım kolaylıklar sağlandı. Bunlardan biri de Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından verilen ve 46 ülkede uygulanan, ihracatçı şirketlere kendi iş yerlerinde gümrükleme imkanı sağlayan, Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü uygulaması. Bu kapsamda şirketlerden birçok şartların yanı sıra alınması uzun zaman alan ve maliyetli olan ISO 9001 ve ISO 27001 (Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi) belgeleri isteniyordu. Uygulamanın başlamasından bu yana bu maliyete ve zamana katlanabilen iki şirket başvuruda bulunurken diğer şirketler bunu göze alamamıştı.
Şimdi bu belgelerden ISO 27001 belge şartı yumuşatıldı. Geçtiğimiz hafta yürürlüğe giren yönetmelik ile üretimdeki ISO 27001 koşullarını talep etmeyi kaldırdı ve sadece dış ticaret ve gümrük işlemlerini kapsayacak şekilde daraltıldı. Daha açık bir ifade ile bir fabrika için bundan böyle üretim yeri kapsam dışı tutulacak ve bu alan denetlemeye tabi tutulmayacak.
Uzmanlar, uygulama ile 150-200 bin dolara varan maliyeti olan ISO 27001 maliyet azaltıcı ve belgelendirme açısından süreyi kısaltıcı etkileri çok ciddi olacağı düşünülmektedir.
Düzenleme yükümlü sayısını artıracak
İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği Başkanı Turhan Gündüz, şirketlerin bütün faaliyetlerini üretim dahil söz konusu belgeyi almanın daha önce çok zor olduğunu söyledi. Belgenin daha önce bütün faaliyet alanları ile birimleri kapsadığını, dolayısıyla alanının çok geniş olduğuna dikkat çeken Gündüz, "ISO 27001 Belgesi’nin karşılığı bir anlamda bilişim güvenliği ve çok az şirkette var. ISO 27001 Belgesi’ni almak uzun zaman ve maliyet gerektiriyor. Bu zorluklar nedeni ile iki ayda sadece 2 şirket Yetkilendirilmiş Yükümlü belgesi almak için başvurmuştu. Bununla alakalı düzenleme başvuracak şirket sayısını da artıracaktır" şeklinde konuştu.
Öte yandan çok uzun yıllardır odalaşmak konusunda da çalışmaları bulunan gümrük müşavirleri mesleklerine saygınlık kazandırmak ve yasal haklarını hayata geçirmek için çalışmalarını devam ettiriyor. "2002’de genel kurul aşamasına kadar gelmiş bir oda yasası tasarısının olduğunu ancak o günkü hükümet erken seçim kararı aldığı için tasarının kadük olduğunu belirtti. Daha sonra 2009’da yine tekrar bir tasarı hazırlandı başbakanlığa gönderildi. Tekrar o günkü hükümet seçim kararı aldığı için başbakanlıktan geri geldi" diyerek odalaşma sürecinin bugüne kadar uzadığına dikkat çeken Gündüz, şimdi yeniş taslağın hazır olduğunu belirterek Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın da süreci desteklediğini dile getirdi. Ancak bakanlıktaki taslağın başbakanlığa gitmediğini dile getiren Gündüz, "Önümüzdeki günlerde ya da aylarda sayın bakanımızın ifadesine göre gündeme alınacağını ve bu dönem bu konuda daha bir kararlı bir şekilde takip edileceği ifade ediliyor" dedi.
65 yaş üstü gümrükçülere heyet raporu istenmesine tepki
Birçok alanda haksızlığa uğradıklarını iddia eden İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği Başkanı Turhan Gündüz, 2010’da çıkan bir karar ile 65 yaşın üstündeki bütün meslektaşlarından mesleklerine devam edebilmeleri için 3 yılda bir resmi sağlık kurumundan heyet raporu istendiği hatırlatarak bunun meslektaşları için incitici bir davranış şekli olduğunu söyledi. Mesleklerinin fiziki bir güç gerektirmediğini söyleyen Gündüz, "Oysa 80 yaşında bir doktor ameliyat yapabiliyor, bir avukat sizi en önemli davanızda savunabiliyor. Bir mimar bir inşaat mühendisi bir eczacı çalışabiliyor. Bize özgü bu düzenleme haksız rekabete ve mağduriyete yol açıyor. Yıllarını bu mesleğe vermiş ve herhangi, bir adli olay ile karşılaşmamış mesleğini icra etmiş kanıtlamış bir kişinin tecrübesi var bilgisi var. Artı güvenilirliği test edilmiş bir kişi için öyle bir incitici ve onur kırıcı bir durum ile karşılaşması hepimizi üzüyor" diye konuştu.
‘Hayali ithalat sorunu, belirli ürünlerden kaynaklanıyor’
Geçtiğimiz aylarda tartışılan hayali ithalat sorununa da değinen Turhan Gündüz, sorunun özellikle gözetime tabi birtakım ürünlerde veya referans kıymet uygulamasında kaynaklanan bir sorun olduğunu söyledi. Gündüz konuyla ilgili birçok iddia olduğunu belirterek Çin örneğini şöyle açıkladı: "Örneğin Çin’in ithalat ihracat rakamlarına baktığımızda Çin diyor ki ben Türkiye’ye 16-17 milyar dolarlık ihracat yaptım ama Türkiye kayıtlarında 23 milyar dolar bir ithalat görünüyor. İşte bunu bu referans kıymetlerden veya gözetim ile ilgili kıymetlere uygun olması için fark kıymetin de beyan edildiği yüksek kıymetlerden beyan edilmesine bağlıyorlar. Bunu ayırmak mümkün yani sonuçta gümrük birliği sisteminde bununla ilgili mal bedeli diye ayrı bir istatistiki kıymet koyarlar. Vergiye esas kıymet değil de ödenen bir kıymet diye bir bölüm
koyduklarında o rakam daha net çıkar."

2 Nisan 2013 Salı

Akıl Lojistik İlişkisi- Haber

Lojistik Farkındalık- Haber

Lojistikte AŞIRI Farkındalık Haberi

Lojistik Farkındalık- Haber

THY 4 adet A320-200 kiralayacak


02 Nisan 2013 Salı 08:45


İSTANBUL - THY yönetim kurulu, Wells Fargo Bank Northwest National Association firmasından 4 adet A320-200 uçağının 6 yıllığına kiralanmasına karar verdiğini açıkladı.
Açıklama dün akşam KAP'a yapıldı.

Lojistik Farkındalık- Haber

'Yeşil hat' ile Rusya'da gümrük sıkıntıları aşılmaya başlandı- Haber

'Yeşil hat' ile Rusya'da gümrük sıkıntıları aşılmaya başlandı


02 Nisan 2013 Salı 08:24

Basitleştirilmiş Gümrük Hattı'nın devreye girmesiyle, Rus gümrüğünde yaşanan sıkıntıların önüne geçiliyor. Yeşil hat denilen bu yolla ihracatçı büyüyen Rus pazarına daha rahat giriyor.



Taylan BÜYÜKŞAHİN
İSTANBUL - Türkiye ile Rusya arasında dönem dönem yaşanan gümrük sıkıntıları, Türk iş insanlarının bu ülkeye ticaret yapması konusunda çekincede kalmasına neden olabiliyor. Bu sıkıntıların önüne geçmek, karşılıklı ticareti artırmak ve kayıt altına almak isteyen iki ülke yetkilileri de Rusya ve Finlandiya arasındaki 'yeşil hat' benzeri bir oluşuma imza attılar. Basitleştirilmiş Gümrük Hattı isimli proje ile Türk firmaları, Türkiye'de gümrük işlerini yaparak Rusya'da gümrüğe girmiyorlar, sadece evraklarını göstererek geçiş yapıyorlar. Basitleştirilmiş Gümrük Hattı'nda Türkiye'de yetkili tek firmanın kendileri olduğunu belirten Favor Trans Genel Müdürü Tamer Dinçşahin, bu hattın Rusya'ya ihracat konusunda çok faydalı olduğunu vurguladı.
İhracatçıların artık farklı gözlüklerle Rusya'ya bakması gerektiğini ifade eden Dinçşahin, şunları söyledi: "Artık kısa sürelerde kazanç ya da ihracat bakış açılarını değiştirip, sürdürülebilir ihracat nasıl yapılacağına bakmaları lazım. Rusya ile düzenli ticaret yaparsanız, Rusya'da kurala uyarsanız Rusya'da gelecek var. Dünyanın hiçbir tarafından bu kadar büyük bir gelir ve bu kadar büyük bir talep yok. Bu kadar büyük bir coğrafya da yok. Ve çok yakınsınız. Lojistik süreçlerinizle rekabet edecek kimseniz de yok. Biten Avrupa ekonomisiyle, Ortadoğu'daki karışıklıkla uğraşacaklarına önlerinde farklı bir coğrafya var, bu coğrafyaya ihracat yapmasında güvenli kanallar var. Bu kanallara bakarak Rusya ile iş yapsınlar. Çünkü Rusya bugün 1 ise, yarın 11 olacak. Çok büyük bir ekonomisi var."
Danışmanlık veriyor
Kendileriyle birlikte hareket eden firmalara bir nevi danışmanlık hizmeti de verdiklerini dile getiren Dinçşahin, "Rusya'daki bilgilerimizden dolayı firmaların Rusya'da yapılanmaları konusunda da yardım ediyoruz. Mağaza açmasından tutun, mağazalara yerleştireceği ürüne, kurumsal yapısına kadar her şeyi gösteriyoruz" dedi.
rusya_kunye.jpg
Rusya'nın artık eski Rusya olmadığını belirten Dinçşahin, Rusya'da kuralına göre oynayanların iş yapabileceğini, Rusya'nın bu iradeyi ortaya koyduğunu aktardı. Rusya'nın özellikle bavul ticaretinden kaynaklanan kayıt dışı ithalat vergi kayıplarının önüne geçmek istediğini anlatan Dinçşahin, "Kayıt dışı gelirleri, bavul ticaretini kayıt altına alarak hem Türk hem de Rus ekonomisine katkı sağlıyoruz. Bu süreçte kayıtlı ihracat yapan firmaları finansman olarak da desteklemek lazım.
Türk EximBank ile Rus SberBank 1 milyar dolarlık destek anlaşmasına vardılar. Bu para, Türkiye'den Rusya'ya yapılacak dış ticarette kullanılacak" şeklinde konuştu.
Kuruldukları 2012 Mayıs ayından yıl sonuna kadar 200 milyon dolarlık işlem yaptıklarını dile getiren Dinçşahin, "Ancak bu başlangıç ve tanıtımdı. Bu yılki hedefimiz 1.5 milyar dolarlık işlem hacmine ulaşmak. Aylık 500-700 arasında TIR, yeşil hattı kullanıyor. Gıda ihracatı ile ilgili Antalya, İzmir, Mersin ve Bursa bölgelerinde çalışıyoruz. Rusya'da da yeşil hata uygun bir limanın altyapı çalışmaları devam ediyor" dedi.