21 Mayıs 2012 Pazartesi

İzmir İçin Büyük Kazanım-Lucien Arkas

Aile evini denizcilik merkezi yaptı



Eren Güler / hurriyet.com.tr
21 Mayıs 2012


Aile evini denizcilik merkezi yaptı

Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, İzmir Bornova’daki bir dönem ailesinin de yaşadığı tarihi evi Arkas Deniz Tarihi Merkezi’ne dönüştürdü. Haftada iki gün ziyarete açık olacak merkezde Arkas'ın özel olarak yaptırdığı ve yurtdışından getirttiği gemi maketlerinin yanında kişisel koleksiyonundan tablolar ve gemi antikaları sergileniyor.



Lucien Arkas’ın 30 yılı aşkın süredir topladığı gemi maketleri, tablolar ve gemi antikalarından oluşan koleksiyonunun bir bölümünün sergileneceği Arkas Deniz Tarihi Merkezi açıldı.
Merkezde 89 gemi maketi, 126 parça gemi antikası ve 67 tablo yer alıyor. Merkezin tamamında sergilenen gemi maketleri M.Ö. 1000 yılından başlayarak, 20.yy’a kadar gidiyor.
ÜÇ KATLI MERKEZ
ARKAS DENİZ TARİHİ MÜZESİNDEN FOTOĞRAFLAR
Üç kattan oluşan merkezin 1. katında ziyaretçileri dev bir miyar pusulalı dümen dolabı karşılıyor. Bandırma vapuru, Savanarona yatı gibi Türk gemilerinin yanı sıra Kristof Kolomb’un kaşif gemileride bu katta yer alıyor.
İkinci katta bulunan 17. Yüzyıldan 20. Yüzyıla kadar uzanan geniş yelpazede görülecek gemi maketleri ise denizciliğin tarihsel gelişimini ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.
Merkezin zemin katında da gemi antikaları ve savaş gemilerinin de olduğu özel bir bölüm bulunuyor.
400 GEMİ MAKETİ VAR, 89'U SERGİLENİYOR
Açılıştan önce görüşlerini paylaşan Lucien Arkas, Deniz Tarihi Merkezi'ne çevirdikleri Bornova'daki tarihi evin 1850 yılında yapıldığını, 1994 yılında ise kendi aileleri tarafından satın alındığını söyledi.
Uzun bir süre bu evde oturduklarını anlatan Arkas, "Taşındıktan sonra satmaya da kiraya vermeye de kıyamadık. Biz de burayı bir deniz tarihi merkezine çevirmeye karar verdik. Deniz ve denizle ilgili her konu hayatım boyunca ilgimi çekmiştir. Şimdi ziyaret eden herkes denizcilik sektöründe yüzyıllar boyunca yaşanan gelişimi izleyebilecek" dedi. /_np/7500/16707500.jpg
Arkas, gemi maketlerine ilgisinin nasıl başladığını da şu sözlerle anlattı:
"Yıllar önce bir sergide gördüğüm Engin Alsan’ın yaptığı Victory isimli gemi maketi beni çok etkiledi. Böylece ilk gemi maketimin siparişini vermiş oldum. Zaman içinde tutkuya dönüşen bu ilgim 30 yılın sonunda beni tarihte izler bırakmış 400 adet geminin maketinden oluşan bir koleksiyonun sahibi yaptı. Yaptırdığımız maketleri zaman içinde Arkas Holding ve bağlı şirketlerin binalarında sergilemeye başladık. Diğer taraftan da yeni maketler, eski gemi parçaları, deniz ve gemi resimleriyle koleksiyonu hem zenginleştirmeye devam ettik.
Şu anda sadece 7 kişi bu maketleri yapabilmek için için çalışıyor. Bir kişi bir maketi ortalama 6 ayda yapabiliyor. Dolayısıyla her yıl koleksiyonumuza 14 adet yeni gemi maketi ekleniyor."

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Balıkçı Tekneleri Azaltılıyor

TIKLAYIN

Merhaba
Hürriyet Facebook deneyiminden yararlanmak için Facebook ile giriş yapın.

Hürriyet'i Takip Et

Hürriyet'i Takip Et!
Hürriyet Facebook
Hürriyet Twitter

Balıkçı tekneleri azaltılacak; tekneyi bırakana destek geliyor

AA
9 Mayıs 2012
Balıkçı tekneleri azaltılacak

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, balıkçılıkta aşırı ve bilinçsiz avlanmanın önüne geçmek ve balık varlığını korumak amacıyla, denizlerde avlanan tekne sayısının azaltılması yönünde çalışma başlattı.

Yapılan açıklamaya göre, denizlerde avlanan 20 binin üzerindeki tekne sayısının azaltılmasını hedefleyen Bakanlık, sektörden ayrılmak isteyen tekne sahiplerini destekleyecek.
Balıkçılardan gelen talep üzerine 2012 destekleme programına dahil edilen uygulama, Türkiye'deki avlanma kapasitesinin yüzde 90'ına sahip 12 metre ve üzerindeki tekne sahiplerini kapsıyor.
Balıkçılığı bırakmak isteyenler, tekne boyuna göre Bakanlık'tan destekleme alacak.
İlk defa hayata geçecek uygulama ile 12 metre ve üzerindeki balıkçı teknelerinin yüzde 5 azaltılması hedefleniyor. Toplam av miktarının yüzde 10'una sahip 12 metrenin altındaki tekneler ise uygulamanın dışında tutuluyor.
Sektöre nasıl yansıyacak?
Açıklamaya göre, av miktarı aynı kalmasına rağmen 2002 yılına kadar sürekli artış gösteren tekne sayısı, denizlerdeki balık varlığını tehlikeye atıyor. Aşırı tekne sayısı sektörde faaliyet gösteren balıkçıları da olumsuz etkiliyor. Denizlerde aşırı avlanmanın önüne geçmek isteyen Bakanlık, balıkçılığı bırakmayan isteyen teknesi sahiplerine mağdur olmadan sektörden ayrılma imkanı sunuyor.
Balıkçılığın ekonomik sürdürülebilirliğine de olumlu yansıyacak proje, balıkçılık yapmaya devam eden tekne sahiplerinin de ekonomik olarak rahatlamasına yardımcı olacak. Aynı zamanda sürdürülebilir avcılığın sağlanmasına yönelik bir adım olarak değerlendirilen uygulama ile av ile av gücü arasındaki dengenin kurulmasına katkı sağlanacak. Bu sayede denizlerdeki balık varlığı da korunmuş olacak.
Yardım ve araştırma amaçlı kullanılacak
Kendi istekleri ile desteklemeden faydalanarak, tekneleri avcılıktan çıkaracak balıkçılar, teknenin tüm haklarını Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na devredecek. Gemi veya teknelerin bir kısmını su ürünleri araştırma kuruluşlarına veya üniversitelere vermeyi planlayan Bakanlık, bir kısmını da TİKA aracılığıyla Afrika ülkelerinden bazılarına yardım amaçlı verecek.
Kullanılamaz durumda olan gemi ve tekneler ise Makine Kimya Endüstri Kurumu tarafından hurda olarak değerlendirilecek. Uygulama sonuçlarına göre, projenin sonraki yıllarda da devam ettirilmesi planlanıyor.

Güvende ve Mutlu Kalın

Av. Erdal Avcı

3 Mayıs 2012 Perşembe

Tam 10 Sene İngilizce Uluslararası Ticaret Mahkemesi Kararı Okudum, Sonuç

Bu yazım kendimle ilgili olacak, ben yaklaşık 10 sene boyunca uluslararası mahkeme kararlarını ingilizce okudum ve kendimi eğittim, istedim ki bu alanda müzakere ağırlıklı çalışayım, şimdi avukatlık yapıyorum, ya insan emeği bu kadar boşa harcanmaz, bir tane deniz ticareti ve/veya uluslararası ticaret alanında yeteneklerimi kullanmayı düşünen çıkmıyor.
İnanın parası için yazmıyorum, o işleri geçtim ben, ama birikim kolay elde edilmiyor, insan üzülüyor, sonra gazetelerden bor boy okuyorsunuz, dil bilen hukukçu kapanın elinde kalıyor, deniz hukuku konusunda yabancı dil bilen uzman yok vb. yalan hepsi yalan.
Bir grup seçilmiş insan üzerinden piyasa sarılmış, barolar dahil bu sarmala sessiz, o kişiler uluslararası toplantıları izleyip köşeleri tutuyor ve yeni birikimleri de kendisine hizmet etmiyorsa siliyor.
Gençler için üzülüyorum ben, inanıyorlar o yönlendirmelere, para, emek zaman harcıyorlar, sonra hayal kırıklığı.
Ticari hayatta rekabet kurumu vb. bir çok kuruluş var, ya hukuk camiasında, hiç bir kural ve esas yok, varsa yoksa güçlü olanın değirmenine su taşıma.

Güvende ve Mutlu Kalın

Av. Erdal Avcı

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Dalışta Portolan Kullanımı Önemli midir?

Peki Portolan Haritası Nedir önce buna bakalım:
14. ve 15. yüzyılda avrupa'da kullanılan, kıyılar ve limanlara ait bilgiler içeren el yazması denizcilik haritalarıdır.


italyanca "liman" anlamına gelen porto'dan türetilmiş olan portolano, "kılavuz kıtabı" anlamına gelir.

kıyı boyunca giden bir denizcinin rastlayacağı limanları aralarındaki mesafeleriyle sıralayan portolanların genelde kıyıları gerçekçi bir şekilde ama kıyı içlerini boş gösteren, gündelik kullanıma yönelik haritalardı. estetik amaçlı hazırlanmış olan bazılarında süslemeler de bulunurdu. denizcilerin bir limandan diğerine emniyetle ulaşması amacıyla hazırlanan portolanlarda aşağıdaki unsurlar bulunurdu:

* haritanın anahtar noktalarına yerleştirilen noktalardan yayılan yön çizgileri (genelde bir merkezden 16 çizgi). bazı portolanlar ise limanları birbirine bağlıyan rota çizgileri ile dolu olurdu.
* ayrıntılı kıyı çizgileri ve bunların üzerindeki yerleşimlerin isimleri.
* uzaklıkların hesaplamak için ölçek çizgileri.
* sığ bölgeler, kayalıklar ve adaların yerleri.

pusula ve portolan haritasıyla denizciler, kıyıları izlemek zorunda kalmadan rota çizgileri üzerinden seyrederek gideceklere yere varabilirlerdi. dünyanın yuvarlaklığını gözönüne almayan bu haritalar özellikle akdeniz veya kızıldeniz gibi küçük denizlerde kullanışlıydılar. enlem ve boylam ölçüm tekniklerinin bulunmasıyla portolan haritaları yerlerini 17. yy'da daha gelişkin haritalara bıraktılar.


Bugün dalış ekipleri ciddiye alıp üzerinde durmasalarda Portolan haritaları kullanarak dalış planlamak;
- Dalış güvenliği
- Dalış zevki
- Hikayelendirme yoluyla yaratılan ek farkındalık
- Arşivleme
- Yön tayini kolaylığı
- Vb.
bir çok alanda dalış ekabirlerinin kullanması gereken bir yardımcıdır, benden söylemesi.

Güvende ve Mutlu Kalın

Av. Erdal Avcı